Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Özçelik- İş İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör Yeniden Aday

Güngör: ‘’Tabandan gelen yoğun sevgi ve destekle yeniden göreve talibim’’

Haber Giriş Tarihi: 10.12.2025 12:33
Haber Güncellenme Tarihi: 10.12.2025 12:46
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.flashgazetesi.net/
Özçelik- İş İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör Yeniden Aday

Özçelik İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör düzenlediği basın toplantısında önemli mesajlar verdi.

Güngör başarılı işler yaptıklarını ve yola devam edeceklerini ifade ederek şunları söyledi.

‘‘Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizelerinde hayalini kurduğu memleketi inşa etmek, emekçilerin gönüllerine talip olmak niyetiyle çıktığımız bu yolculuğumuzu Yüce Allah hayırlı ve mübarek eylesin.

Kıymetli yol arkadaşlarım, Sevgili emekçi kardeşlerim, Basınımızın güzide mensupları,

Geride bıraktığımız mücadele dolu yıllarımızı ve büyük bir inançla inşa edeceğimiz güzel günleri değerlendirmek üzere düzenlediğimiz basın toplantımıza hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Her bir teşkilat mensubumuzu ve her bir üyemizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

Sözlerimin hemen başında vatanımız için şehit düşen kahramanlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum.

Bugün aynı zamanda 10 Aralık İnsan Hakları Günü’dür. Bu vesileyle, dünyanın neresinde olursa olsun zulme, haksızlığa ve baskıya uğrayan tüm mazlumların yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyorum.

Başta Filistin–Gazze, Doğu Türkistan ve Myanmar olmak üzere zalimin zulmü altında hayata tutunmaya çalışan mazlumların acılarının son bulmasını diliyor, katil İsrail’in saldırılarında şehit düşen tüm Müslüman kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

İnsan haklarının korunması, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi ve barış içinde bir dünya için mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.

**DEĞERLİ EMEKÇİ DOSTLARIM,

KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI, **

1990 yılında İSDEMİR’de çırak olarak başladığım bu emek yolculuğunda, hamdolsun 36 yılı geride bıraktık. Bu yolculuk boyunca hem alın terini hem emeğin gerçek değerini yaşayarak öğrendim.

Bugün ise burada, yıllardır omuz omuza yürüdüğümüz bu yolculuğu, birlikte aştığımız zorlukları ve emekle yoğrulmuş bu büyük mücadelenin geleceğine olan inancımı sizlerle paylaşmak için bulunuyorum.

Geriye dönüp baktığımda, emekçiye hizmet yolculuğumda şanla, şerefle ve büyük mücadeleyle doldurulmuş koskoca 16 yıl görüyorum.

Bu büyük aileye ilk adımımı 2009’da İDÇ Spor yöneticiliğiyle attım. 2010’da Şube Disiplin Kurulu, 2011–2013 arasında temsilcilik ve baş temsilcilik görevlerini yürüttüm.

Zaman ilerledikçe emekçilerin bizlere teslim ettiği emanetin yükü ve sorumluluğu arttı.

2014 yılında sizlerin güveni ve teveccühü ile Şube Sekreteri, 2018 yılında ise Şube Başkanı ve Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in Hatay İl Başkanı oldum. O günden bugüne verdiğiniz onurlu görevi sizler adına sürdürmenin gururunu yaşıyorum.

Bu süreçte gecemizi gündüzümüze kattık. Başımızı her yastığa koyduğumuzda gün içinde yaptıklarımızın muhasebesini yaptık; yarın daha da iyisini yapmanın heyecanıyla uyuduk.

Elhamdülillah, emekçiye hizmet yolculuğumda vicdanım rahat, hizmet aşkım sonsuzdur.

Bu zamana kadar tek bir şeye odaklandım: Bu büyük aileyi bölmeden, kırmadan, ötekileştirmeden; emekçinin hakkını savunarak büyütmek.

Bu yolda en büyük destekçilerim ailem, Genel Başkanım, genel merkez yöneticilerim, şube yöneticilerim, temsilcilerim ve siz değerli emekçi kardeşlerim oldunuz. Allah hepinizden razı olsun. Rabbime, sizlere hizmet etme şerefini bana nasip ettiği için hamd ediyorum.

SAYGIDEĞER EMEKÇİ ARKADAŞLARIM,

Emekçilere hizmet yolculuğunda sorumluluğumun daha da arttığı 2014 yılında sahada tamir edilmesi zor görünen büyük bir bölünmüşlük vardı.

İSDEMİR’de sendikasızlık süreci başlamış, 1600 emekçi işinden olmuş, kardeşlik bağı zedelenmiş, emekçinin üzerine kara bulutlar çökmüştü.

Sendikal kavga, tabir-i caizse, emekçinin ekmeğine göz diken bir hâl almıştı.

Bu karanlık gidişata daha fazla sessiz kalamazdık.

Biz, emekçilerin gönüllerine talip olup kolları sıvadık. Besmeleyle yeni bir yolculuğa çıktık. Gecemizi gündüzümüze katarak kardeş kavgasını, kaosu ve kargaşayı sona erdirdik.

Tekrar yetkiyi aldıktan sonra; herkesi ve her kesimi kucaklayarak, “sen-ben değil, biz” diyerek kardeşliği yeniden tesis ettik.

Ve çok şükür… Kavganın yerine huzur, bölünmenin yerine dayanışma geldi.

Merhum Mehmet Akif’in, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” sözündeki gibi, Bende diyorum ki: Allah bu emekçiye bir daha o günleri yaşatmasın.

Takvim yaprakları 2018’e geldiğinde yeni bir TİS imzalayıp umutla bir dönem başlatmıştık ki, 2020’de tüm dünyayı kasıp kavuran pandemiyle sınandık.

Herkese “evde kal” denildiği bir dönemde biz sahadaydık. Canımızı dişimize takarak hizmet ettik. Hiçbir emekçinin ve ailesinin sağlığına zarar gelmemesi için ne gerekiyorsa yaptık.

Pandeminin ilk günlerinden itibaren işverenlerimizle birlikte:

İşyerlerinde sağlık tedbirlerini artırdık,

Vardiya ve servis düzenlerini yeniden planladık,

Maske, hijyen ve koruyucu ekipmanı eksiksiz sağladık,

Pozitif vakaları titizlikle takip ettik,

Hak kayıplarını önlemek için her adımı izledik.

Birçok kurum kapılarını kapatırken, biz kapılarımızı ardına kadar açtık.

Çünkü biz sahadaydık. Çünkü evimizi ofise çevirmiştik. Çünkü biz her yerde üyemizin yanındaydık.

Pandemiden kurtulduk derken bu kez 6 Şubat 2023 depremini yaşadık. Yüzyılın felaketinde canımızla, sevdiklerimizle sınandık. Acımız tarifsizdi.

Ama o gün bir kez daha gördük ki: Özçelik-İş ve HAK-İŞ bir ailenin adıdır. Bu aile zorda kalana şefkat ve merhamet elini uzatan kocaman bir ailedir.

Arama kurtarmadan yardım tırlarına, barınmadan sıcak yemeğe, giyimden hijyene kadar her noktada örgütlü bir güç olduk.

Bu süreçte destek veren genel merkezimize, işverenlerimize ve tüm yardım kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın.

Pandemi ve depremde kaybettiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Sizleri bir Fatiha okumaya davet ediyorum. El-Fatiha.

DEĞERLİ EMEKÇİ KARDEŞLERİM,

ŞİMDİ SİZLERE ÖRGÜTLÜ OLDUĞUMUZ İŞYERLERİMİZDE YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARIMIZDAN KISACA BAHSETMEK İSTİYORUM

Bu yaptıklarımız bizler için övünç değil; emekçiye dokunabildiğimiz için bir huzur vesilesidir.

İSDEMİR işyerimizde:

Üç dönemdir üst üste Türkiye’de örnek sözleşmelere imza attık,

Sahadaki huzuru yeniden tesis ettik,

Komisyonlarda aktif görev aldık,

Yeni personel alımlarını hızlandırdık,

Kadro düzenlemelerinde adaleti sağladık,

Yıkılan Baş temsilcilik binasını modern bir yapıyla yeniden kazandırdık,

Üyelerimizin barınma sorununu çözmek için Oyak yönetimiyle ortak çalışma başlattık.

Yeni hizmete açtığımız Baş temsilciliğimizin yapımında büyük katkılar sunan başta Genel Müdürümüz olmak üzere tüm İSDEMİR yönetimine teşekkür ediyorum.

MMK fabrikamız:

Uluslararası krizlerden en çok etkilenen işyerlerimizden biriydi. Rusya–Ukrayna savaşı sonrası en büyük çabamız; üretimin devam etmesi ve üyelerimizin mağduriyet yaşamamasıydı.

Çok zor günler geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. Süreci titizlikle takip ediyoruz. Temennimiz, mücadelemiz ve duamız; MMK’daki sıkıntıların bir an önce son bulmasıdır.

Tüm zorluklara rağmen bu süreçte yaptığımız sözleşmelerle:

Taban ücretlerini yükselttik,

Sıcak tesislerin üretim yapmadığı ve tüm çalışanların 14 ay boyunca izne gönderildiği dönemde ücretlerden kesinti yaptırmadık,

Adaletli bir ücret kademe sistemini getirdik.

Fabrikamızda 7. dönem TİS süreci başlamıştır. Bu sözleşmenin de emekçinin kazanacağı, yüzlerinin güleceği bir sözleşme olacağına inancım tamdır.

EKİNCİLER fabrikamızda:

Ücret kargaşasını kaldırdık,

Adil kadro düzenlemesi sağladık,

90 günlük ikramiye kazandırdık,

İlk kez promosyon ödemelerini başlattık,

Sosyal hakları ve taban ücretlerini yükselttik.

YOLBULAN Fabrikamız, ONURUN VE SABRIN DESTANI

Bu destansı direniş, yalnız bir ücret mücadelesi değil; alın terine, onura ve emekçinin haysiyetine sahip çıkan bir iradenin ayağa kalkışıdır.

Yolbulan emekçisinin alnının teri için büyük bir mücadele vermeye devam ediyoruz. Masada da sahada da yalnızca elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk.

Bizlere dayatılan açlık ve sefalet ücretini reddettik. Emekçinin onuruna sahip çıkarak greve çıktık.

539 gündür devam eden bu direniş, sıradan bir grev değil; alın terinin, kararlılığın, sabrın ve onurun destanıdır.

Bu süreçte:

Emekçimizi bir gün bile yalnız bırakmadık,

Her ay maddi ve manevi destek sağladık,

Grev alanını dayanışma meydanına çevirdik,

Kamuoyu desteğini diri tuttuk,

Süreci şeffaf, kararlı ve dik duruşla yönettik.

Bu direniş bize bir kez daha gösterdi ki: Bir olduğumuz sürece bizi kimse yenemez. Hak için direnen işçiyi hiçbir güç durduramaz.

Yolbulan’ın yiğit emekçilerini bir kez daha selamlıyorum.

EMTA KABLO

Tüm bu koşuşturmaların yanında örgütlenmeden geri durmadık. Kadirli’de faaliyet gösteren EMTA Kablo emekçilerini ailemize kattık. Ailemiz büyüdü, gücümüz arttı.

Toplu iş sözleşme süreci başlamıştır. Hayırlı olsun.

DEĞERLİ ARKADAŞLAR,

Göreve geldiğimiz günden bu yana: Sendikacılığı her alana yaydık. Sosyal sendikacılık adına büyük başarılara imza attık.

Emekçilerimizin acılarına ve sevinçlerine ortak olduk,

Siyaset, STK ve kamu kurumlarıyla koordineli çalıştık,

Özel okul, hastane ve ticari işletmelerle indirim anlaşmaları yaptık,

Sosyal ve kültürel projeler ürettik,

Modern bir şube binası inşa ettik,

Sahada güven veren bir temsilcilik sistemi kurduk,

Hiçbir emekçiyi ötekileştirmedik.

Dil, din, ırk, mezhep, bölge, takım, işyeri ve siyaset ayrımı yapmadan herkese aynı samimiyetle yaklaştık. Ulaşılabilir ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını benimsedik.

DEĞERLİ KARDEŞLERİM,

Burada tek tek yaptıklarımızı anlatmaya ne bizim gücümüz yeter, ne de sizin vaktiniz. Sözün özü; bizler dertlere derman olmaya, gönüller yapmaya talip olarak bu kutlu yolculuğa çıktık.

Derdimiz; emekçi gülsün, evi huzurla dolsun, ailesi mutlu olsun.

Dün emekçiler için çok şey yaptık. Bugün de aynı inançla yapmaya devam ediyoruz. Yarınlarda da çok daha güzel şeyler yapacağız.

Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır.

Genel merkezimizle tam uyumlu çalışmayı kendimize rehber edindik. Genel Başkanımız ve Genel Merkez yöneticilerimizin desteğiyle el ele, omuz omuza dün başardık, bugün de yarın da başaracağız.

İşveren ve işveren vekilleriyle kurulan diyalog ortamını daha da güçlendirerek, emekçiler için iletişimin kapısını ardına kadar açmaya devam edeceğiz.

KIYMETLİ DOSTLAR,

Sendikacılığa hiçbir zaman sadece ailemin rızkını kazandığım bir iş olarak bakmadım. Önceliğim ve hedefim; Emekçilerin gönüllerini yaparken Allah’ın da rızasını kazanmak oldu.

Halka hizmeti Hakk’a hizmet sayan bir düsturu benimsedim.

Sendikacılığı bir dava ruhuyla yaptım ve yapıyorum. Bu davanın adı da; Emekçiye, Hakk’a ve vatana hizmettir.

Bu işin özünde samimiyet yoksa, kişisel çıkar ve menfaatler varsa asla başarılı olamazsınız.

Kimin ne dediğine aldırış etmeden, Emekçiler için doğru olanı yapmak adına büyük bir gayret gösteriyoruz.

Koltuğundan güç alan değil, Koltuğuna güç veren olduk.

Bugüne kadar ilmek ilmek, emek emek emekçiler için güzellikler inşa ettik, koştuk, koşturduk.

Bu kadar yoğun çalışmamıza rağmen bazıları; kendi kişisel hırsları uğruna ya da birilerinin taşeronluğuna soyunarak emekçileri bölmeye, parçalamaya, boş vaatlerle kandırmaya çalışabilir.

Değişim diyenlerin, kendi hayat rutinlerini değiştirmek için yola çıktığını unutmayın. Değişim diyenlerin, neyi değiştireceklerini bile bilmeden emekçileri dipsiz kuyulara çekmeye kalkıştıklarını unutmayın.

Emekçiler için söyleyecekleri tek bir sözü bile olmayanların bu oyunlarını daha önce de gördük. Senaryo aynı senaryo; tek değişen figüranlardır.

Aynı senaryoyu izlemekten biz bıktık, fakat anlaşılan bazıları hâlâ bıkmamış.

Sizlerin bu tip art niyetlilere fırsat vermeyeceğinize, bugün inşa ettiğimiz kardeşlik soframıza, birlik ve beraberlik halkamıza sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum.

BURADAN GENÇ KARDEŞLERİME SESLENİYORUM

Sizler bu ailenin geleceğisiniz. Gücünüz birliğinizdedir. Menfaat için değil; emek, adalet ve kardeşlik için birlik olun.

Düşünceleriniz farklı olabilir ama ortak hedefiniz: ekmek mücadelesidir.

Şubemiz ve sendikamız; siz sahip çıktıkça güçlenecektir. Şahsımın ve yönetimimin telefonlarının 24 saat açık olduğunu unutmayın.

Değerli dostlar;

Bu başarıların hiçbiri bir kişinin değil, birlikte yürüyen büyük bir ailenin başarılarıdır.

Bu süreçte her zaman desteğini yakından hissettiğim başta aileme, Genel Başkanım Yunus Değirmenci’ye, Genel Başkan Yardımcım Bayram Altun Bey’e, Genel Merkez yöneticilerimize, şube yönetim kuruluma, temsilcilerime, siz değerli emekçi kardeşlerime ve İskenderun basınının fedakâr emekçilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. İyi ki sizin gibi dostlarım var…

Bugün burada, tabandan gelen yoğun sevgi ve destekle yeniden göreve talip olduğumu büyük bir onurla ilan ediyorum.

Çünkü biliyorum ki: Birlikte başardık, yine birlikte başaracağız.

Nifak tohumları ekenlere inat, kardeşlik tohumlarını ekmekten asla vazgeçmeyeceğiz.

Yunus Emre’nin o güzel dizeleriyle: “Ben gelmedim dava için, Benim işim sevgi için… Dostun evi gönüllerdir, Gönüller yapmaya geldim.”

Gönüller yapmaya devam edeceğiz. Emekçilerin gönül tahtının baş köşesindeki yerimizi sağlamlaştırmak için çalışacağız.

Yarınları emekçiler için daha da aydınlık yapacağız. Emekçinin yararına ne varsa, onu bulup çıkarıp hayata geçireceğiz. Emekçinin ekmeğini daha da büyüteceğiz. Emekçinin sofralarında çiçekler açtıracağız. Emekçinin sırtını yasladığı bir dağ olmaya devam edeceğiz. Büyük Özçelik-İş ailesini daha da büyüteceğiz.

Yaptıklarımız ortadadır; yapacaklarımızı bilmek için müneccim olmaya gerek yoktur.

Üstad Necip Fazıl’ın inanç dolu dizeleriyle: “Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”

Bu ruhla, “Ya Allah” diyerek bir yolculuğa talip oluyoruz. Biz seferle meşgulüz, zafer Allah’ındır.

Desteğiniz için şimdiden teşekkür ediyorum.

Son sözümüz: İSTİKRAR SÜRSÜN, EMEKÇİ GÜLSÜN! Allah’a emanet olun.’’

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.