Samandağ Belediyesi önünde “Ayağa Kalkıyoruz “eylemi gerçekleştirildi.

EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR Türkiye, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. AKP ile MHP'nin anlaşıp TBMM'ye getirdiği 'başkanlık Anayasası’nın ilk tur görüşmeleri tamamlandı. Görüşmelerin ikinci turu çarşamba günü başlayacak.” TBMM'de Çarşamba günü ikinci turu görüşülecek olan başkanlık sistemi teklifine karşı "Ayağa kalkıyoruz. BAŞKANLIĞA HAYIR Çünkü; Başkanlığa hayır diyoruz çünkü egemenlik tek kişinin değil kayıtsız şartsız milletindir Çünkü; Türkiye büyük millet meclisinin gücüne inanıyoruz Çünkü; Ülkemizde adalet istiyoruz Çünkü; Laik, demokratik tam bağımsız Türkiye için başkanlığa hayır Çünkü; Tek adam dikta rejimini istemiyoruz Çünkü; Cumhuriyeti ve milli egemenliği savunuyoruz Çünkü: Dünyada barış ülkede barış istiyoruz CUMHURİYETE SAHİP ÇIKIYORUZ Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni yetkisizleştiren, tüm ana organları yasama, yürütme ve yargıyı tek bir kişiye emanet eden bu değişiklik, ülkemizi daha da zor bir sürece sokmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Öyle ki, toplumun bu değişiklikler ile ilgili hiçbir bilgisi olmamakla birlikte, yapılan görüşmeler gizlenmekte ve televizyon yayını kısıtlanmaktadır Yapılmaya çalışılan değişiklik, devamında birçok yanıtsız soru getirmektedir. CEVABI OLMAYAN SORULAR Bu Anayasa değişikliği kabul edilirse, demokratik parlamenter rejimden, tek adam rejimine, otoriter rejime geçeceğiz. 140 yıllık parlamento geleneğinden niçin vazgeçiyoruz? Bu Anayasa değişiklik teklifi kabul edildiğinde Cumhurbaşkanı, aynı zamanda partisinin de genel başkanı olacak. O zaman Cumhurbaşkanı, bir parti başkanı olarak partisinin mi, yoksa Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye halklarını mı temsil edecek? Bu ayrım nasıl sağlanacak? Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin lideri olacaksa, öteki siyasi parti liderleriyle eşit olabilecek mi? Siyasetçileri, eleştirmek tepki göstermek anayasal bir hak. Mahkemeler dozu yüksek eleştirileri bile hakaret kabul etmiyor. Partili Cumhurbaşkanı protesto edilirse bu, siyasetçiyi protesto etmek anlamına mı gelecek? Yoksa devletin başı mı protesto edilmiş mi sayılacak? Bu ayrım nasıl olacak? Bugün yürürlükte olan yasalara göre, partilerin genel başkanlarını illerde o partinin il başkanı temsil ediyor. Cumhurbaşkanını da Vali. Cumhurbaşkanı partili olursa illerde kendisini kim temsil edecek? Partisinin il başkanı mı? Vali mi? Cumhurbaşkanı seçilen kişinin genel başkanlığını yaptığı parti, sandıktan ikinci parti çıkarsa, yani meclis çoğunluğunu sağlayamazsa, yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı aynı zamanda ana muhalefet partisi genel başkanı mı olacak? Öngörülen değişiklikle yasamanın, yani meclisin yürütmeyi denetleme yetkisi kaldırılıyor. Bu durumda seçilecek kişiye ''Beş yıl süreyle ülkeyi istediğin gibi yönet, istediğini yap'' yetkisi verilmiyor mu? Değişiklikle, Cumhurbaşkanına üst düzey kamu görevlilerinin atanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme, kamu kurum ve kuruluşlarının kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını kararnameyle düzenleme yetkisi veriliyor. Bir kişinin devleti istediği gibi dizayn etmesi doğru mu? Cumhurbaşkanı koltuğuna oturan her kişi, devlet yapısını istediği gibi değiştirmek isterse ne olacak? Anayasa değişikliği gerçekleşirse, Cumhurbaşkanı hiçbir gerekçe göstermeden Meclisi feshedebilecektir. Atatürk'ün bile alamadığı bir yetkiyi Cumhurbaşkanına vermek doğru mudur? Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi üyelerini istediği gibi atayacak. Bu üyeler Cumhurbaşkanı suç işlerse Yüce Divan sıfatıyla onu nasıl yargılayacak?